Son 100 yılın bilim ve teknoloji ve topluluğun diğer alanlarındaki gelişmeler hayat kalitesine hem avantajlar hem de dezavantajlar getirdi.
- Advances in science and technology and other areas of society in the last 100 years have brought to the quality of life both advantages and disadvantages.
Çin'e gittiğim en son zaman, Şangay'ı ziyaret ettim.
- The last time I went to China, I visited Shanghai.
Tom son dört yılda iki kez alkollü araba sürmekten mahkûm edildi.
- Tom has been convicted of drunken driving twice in the last four years.
O, geçen yıl o şirket için çalışmaya başladı.
- He began to work for that company last year.
Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.
- Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.
Onu son olarak ne zaman gördün?
- When did you see her last?
Son olarak o Amerika'ya gitti.
- Lastly, she went to America.
En sonunda hatasını anladı.
- At last, he realized his error.
Tom'u en son ne zaman gördün?
- When did you last see Tom?
Yağmur bir hafta sürdü.
- The rain lasted a week.
Yağmur beş gün sürdü.
- The rain lasted five days.
Tom geçen yaz yakın bir ölüm deneyimi yaşadı.
- Tom had a near death experience last summer.
Sadece ölüm kaldığında, son çare yiyecek için yalvarmaktır.
- When only death remains, the last resort is to beg for food.
O, son kez yaptığından daha iyi yaptı.
- He has done better than last time.
Onu son kez gördüğümden beri Shelly gerçekten büyümüş.
- Shelly's really filled out since the last time I saw her.
When we last met, he was based in Toronto.
... the Internet -- and most recently, ...
... Most recently out in Aurora. You know, just a couple of weeks ago, actually, probably ...