Tom'un en büyük oğluyla kesinlikle sorunları var.
- Tom definitely had problems with his oldest son.
Büyükannem bu kasabada en yaşlıdır.
- My grandmother is the oldest in this town.
Büyükannem bu kasabada en yaşlıdır.
- My grandmother is the oldest in this town.
Odadaki en yaşlı kişi Tom'du.
- Tom was the oldest person in the room.
Peterhouse Cambridge'in 33 kolejinin en eskisidir.
- Peterhouse is the oldest of the 33 colleges of Cambridge.
Tom benim en eski arkadaşlarımdan biri.
- Tom is one of my oldest friends.