morgendämmerung

listen to the pronunciation of morgendämmerung
German - Turkish
en {morgındemırung} e gün ağarması, şafak
şafakta
gün ağarmak
tan vakti
tan
seher
şafak
English - Turkish

Definition of morgendämmerung in English Turkish dictionary

dawn
{i} şafak

Tom şafaktan alacakaranlığa kadar çalıştı. - Tom worked from dawn to dusk.

Biz şafakta kalkmalıyız. - We must get up at dawn.

dawn
gün ağarırken

Küçük kız gün ağarırken uyandı. - The little girl woke at dawn.

dawn
tan ağarmak
dawn
günün ilk ışıkları
dawn
doğmak
dawn
dawn on anlaşılmak
dawn
{f} görünmeye başlamak, aydınlanmak
dawn
başlangıç/şafak
dawn
It davvned on me
dawn
Kafama dank etti

Onun o sözlerle kastettiği şey sonunda kafama dank etti. - What he meant by those words finally dawned on me.

Anlam sonunda kafama dank etti. - The meaning dawned upon me at last.

dawn
{i} ortaya çıkma
dawn
(fiil) gün ağarmak, şafak sökmek, aydınlanmak; belirmek
dawn
{f} şafak sökmek
dawn
(Askeri) ŞAFAK: Sabahleyin gün ışığının ilk görünüşü. Ayrıca bakınız: "dusk", "twilight"
dawn
dawn ağar
dawn
{f} gün ağarmak
dawn
{i} başlangıç
dawn
(isim) şafak, şafak vakti; tan, ortaya çıkma; başlangıç; uyanma
dawn
görünmeye başlamak
German - English
dawn
morning twilight
predawn
das Rosarot der Morgendämmerung
the rose of dawn
morgendämmerung
Favorites