Onu son gördüğümden daha şişman.
- He is fatter than when I last saw him.
Tom Mary'den çok daha şişman.
- Tom is much fatter than Mary.
Ne kadar çok yersen, o kadar şişmanlarsın.
- The more you eat, the fatter you'll get.
Gittikçe şişmanlıyor gibi görünüyor.
- She seems to get fatter and fatter.