O beni bir saatten daha fazla bekletti.
- He kept me waiting for more than an hour.
Tatoeba: Çünkü bir dil sözcüklerinin toplamından daha fazladır.
- Tatoeba: Because a language is more than the sum of its words.
Buradaki çoğu insanın aldığından daha çok ödeme alıyorum.
- I get paid more than most people here do.
İnsanlar çoğunlukla bana bilmek istediğimden daha fazlasını söylüyor.
- People often tell me more than I want to know.
... a little more expensive than just a web cam video. ...