English - Turkish
Definition of money spent in English Turkish dictionary
- expense
- {i} gider
Tom giderlerini hesapladı.
-Tom calculated his expenses.
Tom'un sağlık giderlerini karşılamak için arabasını satmak zorunda kaldığından şüpheliyim.
-I doubt that Tom had to sell his car in order to raise money for medical expenses.
- expense
- masraf
Para biriktirmek için masrafları kısmalıyız.
-We must cut our expenses to save money.
Tüm masraflar sponsora düşecektir.
-All the expenses will fall on the sponsor.
- expense
- harcama
Yeni bir daireyi döşemek büyük harcamalar gerektirir.
-Furnishing a new apartment requires large expenses.
Bu ay harcamalarımı kısmam gerekiyor.
-I have to reduce my expenses this month.
- expense
- zararına
- spent money
- para harcadı
- expense
- size ma
- expense
- sarf etme
- expense
- hesabıma
- expense
- pay his expenses masraflarını ödemek
- expense
- at the expense of pahasına
- expense
- a Iaugh at his expense bir kimse ile alay etme
- expense
- masraflı kimse veya şey
- expense
- with no expense to you bedava
Related Terms
English - English
Definition of money spent in English English dictionary
- expense
money spent
Hyphenation
mon·ey spentTurkish pronunciation
mʌni spentPronunciation
/ˈmənē ˈspent/ /ˈmʌniː ˈspɛnt/
Resimler
History
Favorites