monash association of debaters

listen to the pronunciation of monash association of debaters
English - Turkish

Definition of monash association of debaters in English Turkish dictionary

mad
{s} delice, deli gibi. mad as a hatter/mad as zırdeli
mad
{s} kudurmuş
mad
{s} k.dili. çok kızmış, kudurmuş
mad
hasta

Tom hastaneye büyük bir bağış yaptı. - Tom made a big donation to the hospital.

Bir hasta geç dönem kürtaj yapılabilir mi? - Can a case be made for late-term abortions?

mad
kuduruk
mad
kaçık
mad
kırık

Kırık kapıya geçici bir onarım yaptım. - I made a temporary repair to the broken door.

Onun kalesi kırık camdan yapılmıştı. - His castle was made of broken glass.

mad
deli

O, müziği deli gibi seviyor. - He is mad about music.

Tom bir deli gibi çalıştı. - Tom worked like a madman.

mad
kızgın

Bugün mümkünse Tom'dan uzak durmalısın. O sana çok kızgın. - You should avoid Tom today if at all possible. He's very mad at you.

Eşiniz size çok kızgın. - Your wife is mad at you.

mad
kuluduk
mad
{s} sinirli

Hiçkimseye sinirli değilim. - I'm not mad at anybody.

Tom sinirli görünüyordu. - Tom looked like he was mad.

mad
mad about k
mad
{s} çılgın

Buz gibi suda yüzmeyi denemesi çılgınlıktı. - It was mad of him to try to swim in the icy water.

Bir çılgınla benim aramdaki tek fark benim bir çılgın olmamamdır. - The only difference between me and a madman is that I'm not mad.

mad
çıldırmış

O kadar üzgündü ki neredeyse çıldırmıştı. - He was so sad that he almost went mad.

mad
dengesini kaybetmiş
mad
kendinden geçmiş
mad
dili fazla istekli
mad
maksimum kullanılabilecek doz
English - English
mad
monash association of debaters

    Hyphenation

    monash as·so·ci·a·tion of debaters

    Turkish pronunciation

    mänäş ısōsieyşın ıv dıbeytırz

    Pronunciation

    /ˈmäˌnasʜ əˌsōsēˈāsʜən əv dəˈbātərz/ /ˈmɑːˌnæʃ əˌsoʊsiːˈeɪʃən əv dəˈbeɪtɜrz/
Favorites