Disco went out of style in the 1980s, but is now in fashion again.
Short skirts have already gone out of fashion.
- Kısa eteklerin modası şimdiden bitti.
That kind of dress is now in fashion.
- O tür elbise şimdi moda.
She wants to look cute and trendy.
- O, şirin ve modaya uygun görünmek istiyor.
She always wore trendy clothes.
- O hep modaya uygun elbiseler giydi.
Have moustaches suddenly become trendy?
- Bıyıklar birden moda oldu mu?
She always wore trendy clothes.
- O hep modaya uygun elbiseler giydi.
Velvet pants are out of style.
- Kadife pantolonun modası geçmiştir.
Since when do you care what's in style?
- Neyin modaya uygun olduğunu ne zamandan beri önemsiyorsun?
I'm a little old fashioned, you know.
- Bilirsin, ben biraz eski modayımdır.
I'm not old fashioned.
- Ben eski moda değilim.
It's kind of in vogue, but the price is too much!
- Bu biraz modaya uygun ama fiyat çok fazla.
Terms like sexism are now in vogue.
- Cinsiyetçilik gibi terimler şimdi moda.
I can't keep up with these changes in fashion.
- Modadaki bu değişimlere ayak uyduramıyorum.
Long skirts are very much in fashion.
- Uzun etekler modada çok fazladır.
Usually before a concert there is an announcement asking the audience to either turn off their phones or switch them to manner mode.
- Genellikle bir konser öncesinde seyirciden ya telefonlarını kapatmalarını ya da sessiz moda geçmelerini isteyen bir duyuru vardır.
Hebrew is not at all old-fashioned, but rather modern, effervescent, and fresh.
- İbranice hiç eski moda değil ama oldukça modern, coşkun ve taze.
They live in the fashion world.
- Moda dünyasında yaşıyorlar.
Next year, hats will become fashionable.
- Önümüzdeki yıl şapkalar moda olacak.
That kind of dress has become quite fashionable.
- Bu tür elbise oldukça moda oldu.