mix, muddle; muddy, dirty, pollute; roll about in the mud; stir metallic steel

English - Turkish

Definition of mix, muddle; muddy, dirty, pollute; roll about in the mud; stir metallic steel in English Turkish dictionary

Related Terms

puddle

su birikintisi

Geçen bir araç bir su birikintisine çarptı ve üstüme su sıçrattı. - A passing car hit a puddle and splashed water all over me.

Yollarda birkaç su birikintisi var. - There are several puddles on the roads.

puddle

{f} çiş yapmak

puddle

irkinti

puddle

gölcük

puddle

{f} işemek

puddle

{f} çamurlamak (su)

puddle

{i} gölet

puddle

(fiil) çamurlamak (su), çamurlu suya girmek, sıvamak, sıva haline getirmek (kil ve kum), tavlamak (demir), külçe fırınında tasfiye etmek, çiş yapmak, işemek

puddle

{f} çamurlu suya girmek

puddle

{i} sıvacı çamuru

puddle

{f} sıvamak

puddle

tavla/karıştır

puddle

{f} tavlamak (demir)

puddle

{f} külçe fırınında tasfiye etmek

puddle

{i} kumlu harç

puddle

(isim) gölet, su birikintisi, çamurlu su, gölcük, sıvacı çamuru, kumlu harç

puddle

çamurlu gölcük

English - English

Definition of mix, muddle; muddy, dirty, pollute; roll about in the mud; stir metallic steel in English English dictionary

{f} puddle

Hyphenation

mix, muddle; muddy, dirty, pollute; roll a·bout in the mud; Stir me·tal·lic steel