miteinander verbunden

listen to the pronunciation of miteinander verbunden
English - Turkish

Definition of miteinander verbunden in English Turkish dictionary

joined
(Askeri) birleşen
joined
(Askeri) birleştirilen
joined
(Askeri) katılan
joined
(Askeri) katılmış

Partiye katılmış olmayı umuyordum. - I hoped to have joined the party.

Geçen yaz, sonunda on iki yıl önce katılmış olduğum firmadan ayrıldım. - Last summer, I finally left the firm that I had joined twelve years before.

put together
oluşturmak
joined
{f} birleştir
merged
{f} birleş

Mitsubishi Bank, Tokyo Bank ile birleşti. - The Mitsubishi Bank merged with the Bank of Tokyo.

Alacakaranlık karanlıkla birleşti. - The twilight merged into darkness.

put together
toplamak
put together
birleştirmek
put together
kur

Nagasaki yanlısı bir futbol takımı kuralım. - Let's put together a pro-soccer team for Nagasaki!

Bush çalışkan bir ekip kurdu. - Bush put together a hard-working team.

joined
birleşmiş
merged
birleştirilen
interlinked
{f} birbirine bağla: adj.birbirine bağlı
joined
(Askeri) BİRLEŞTİRİLMİŞ, BİRLEŞTİRİLEN, BİRLEŞEN, KATILMIŞ, KATILAN: Bak. "combined"
merged
(Askeri) BİRLEŞME: Hava durdurma görevlerinde, "izler birleşti" anlamına gelen bir kod
merged
birleşmiş (şirket vb)
put together
toparlamak
put together
kurmak
put together
monte etmek
miteinander verbunden
Favorites