Tom bir dedektif kiralamak istedi.
- Tom wanted to hire a detective.
Bazı yeni garsonlar kiralamak zorunda kalabiliriz.
- We might have to hire some new waiters.
Saatle mini karavan kirala.
- Hire a minivan by the hour.
Sobayı tamir etmesi için bir profesyonel kiraladım.
- I hired a professional to repair the stove.
Katkıda bulunanlar da anonim kalabilirler.
- Contributors also can remain anonymous.
Başka katkıda bulunanlar vardı.
- There were other contributors.
Tüm çalışanlarımdan mutlak sadakat istiyorum.
- I require absolute loyalty of my employees.
Bana paranın satın alabileceği en iyi çalışanları gönder. Para sorun değil.
- Send me the best employees that money can buy. Money is no object.
Garajımızı boyaması için Tom'u ücretle tuttuk.
- We've hired Tom to paint our garage.
Onu ücretle çalıştırmak benim fikrim değildi.
- It wasn't my idea to hire him.
Leyla eski kocasını öldürmek için bir kiralık katil tuttu.
- Layla hired a hitman to kill her former husband.
Tom kiralık bir katil tarafından öldürüldü.
- Tom was killed by a hired assassin.
Çok sayıda yönetici ve yeterli olmayan işçiler var.
- There are too many managers and not enough employees.
İşçiler greve gitmekle tehdit etti.
- The employees threatened to go on strike.
Onu ücretle çalıştırmak benim fikrim değildi.
- It wasn't my idea to hire him.
Onu tutmak benim fikrim değildi.
- It wasn't my idea to hire her.
Tom ikimizi de tutmak istedi, ancak yalnızca bizden birini tutabileceğini söyledi.
- Tom wanted to hire us both, but he said he could only hire one of us.
The coworker claimed he had missed the bus.
- Der Mitarbeiter behauptete, er habe den Bus verpasst.
Tom is arrogant and thinks that he's better than all of his coworkers.
- Tom ist arrogant und glaubt, er wäre besser als seine ganze Mitarbeiterschaft.