O çalışırken bir kaza yaptı.
- She had an accident while working.
Kaza çok fazla ölüme neden oldu.
- The accident has caused many deaths.
Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım.
- I met her by accident on Third Avenue.
Petrolün keşfi şanslı bir rastlantıydı.
- The discovery of oil was a lucky accident.
Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti.
- Tom accidentally cut his hand when he was slicing carrots.
Tom kazara USB'sini çöpe attı.
- Tom accidentally threw his thumb drive into the garbage.
Karşılaşmamız oldukça raslantıydı.
- Our meeting was quite accidental.
O sıkıntıyla karşılassa bile gülümsemeyi sürdürür.
- She carries on smiling even in the face of adversity.
Sıkıntıya rağmen, mimar dünya çapında üne ulaştı.
- Despite adversity, the architect achieved worldwide fame.
Onu tanımam tamamen tesadüftü.
- It was pure accident that I came to know her.
Savaş tesadüfen patlak vermedi.
- The war didn't break out by accident.
Güçlüklerle cesaretle yüzleş.
- Face adversity with courage.