O çalışırken bir kaza yaptı.
- While working, he had an accident.
O çalışırken bir kaza yaptı.
- While working, she had an accident.
Bu keşif tamamen rastlantıydı.
- That discovery was quite accidental.
Bu, rastlantı değildi.
- This was no accident.
Tom kazara USB'sini çöpe attı.
- Tom accidentally threw his thumb drive into the garbage.
Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti.
- Tom accidentally cut his hand when he was slicing carrots.
Karşılaşmamız oldukça raslantıydı.
- Our meeting was quite accidental.
Çok sıkıntımız vardı.
- We've had a lot of adversity.
Sıkıntıya rağmen, mimar dünya çapında üne ulaştı.
- Despite adversity, the architect achieved worldwide fame.
Ben onun hakkında tamamen tesadüfen öğrendim.
- I only found out about it purely by accident.
Onu tanımam tamamen tesadüftü.
- It was pure accident that I came to know her.
Güçlüklerle cesaretle yüzleş.
- Face adversity with courage.