missgeschick

listen to the pronunciation of missgeschick
German - Turkish
English - Turkish

Definition of missgeschick in English Turkish dictionary

accident
{i} kaza

O çalışırken bir kaza yaptı. - He had an accident while working.

O çalışırken bir kaza yaptı. - While working, she had an accident.

accident
{i} kaza (kötü olay)
adversity
zorlu sıkıntı
accident
{i} rastlantı

Bu, rastlantı değildi. - This was no accident.

Rastlantı sonucu caddede Bay Smith'le karşılaştım. - I met Mr Smith on the street by accident.

accident
(Bilgisayar,Teknik) ilinek
accident
kazara

Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti. - Tom accidentally cut his hand when he was slicing carrots.

Dün gece restoranda kazara benim öğretmenimle karşılaştım. - I met my teacher by accident at the restaurant last night.

accident
raslantı

Karşılaşmamız oldukça raslantıydı. - Our meeting was quite accidental.

adversity
sıkıntı

O sıkıntıyla karşılassa bile gülümsemeyi sürdürür. - She carries on smiling even in the face of adversity.

Sıkıntı en iyi okuldur. - Adversity is the best school.

accident
{i} tesadüf

Ben onun hakkında tamamen tesadüfen öğrendim. - I only found out about it purely by accident.

Dün havalanında tesadüfen onunla karşılaştım. - I met him by accident at the airport yesterday.

accident
{i} beklenmedik olay
accident
{i} araz
accident
(Tıp) Arıza, araz, aksidan
accident
{i} (Felsefe) ilinek, araz
adversity
{i} sıkıntılı bir durum/zaman
adversity
(isim) sıkıntı, zorluk, güçlük, şanssızlık
adversity
{i} güçlük

Güçlüklerle cesaretle yüzleş. - Face adversity with courage.

adversity
{i} şanssızlık
missgeschick
Favorites