English - Turkish
Definition of minus; not including in English Turkish dictionary
- less
- daha az
İnsanlar yaşlanırken, beyin hücreleri daha az verimli olur.
-As people get older, their brain cells become less efficient.
Daha az et yemek iyi bir fikir midir?
-Is eating less meat a good idea?
- less
- {i} eksik miktar
- less
- {e} çıkarılmak üzere
- less
- conj. daha az
- less
- {i} daha az şey
Onun daha az şeyi kabulleneceğinden emin değildim.
-I wasn't sure that he would settle for anything less.
Şimdi hakkında endişelenecek daha az şeyimiz var.
-Now we have one less thing to worry about.
- less
- {s} eksik
- less
- az
- less
- daha az sayıda
- less
- (Kanun) özürlü
- less
- {e} eksi
- less
- {i} daha küçük şey
- less
- adl.daha az şey/kimse
- less
- daha az miktar
- less
- daha az bir
Bir haftadan daha az bir sürede, teslim oldular.
-In less than one week, they surrendered.
Tom üç haftadan daha az bir süre önce Boston'a vardı.
-Tom arrived in Boston less than three weeks ago.
- less
- edat eksi
- less
- (Askeri) THAN-CARLOAD LOT: PARÇA NAKLİYAT PARTİSİ; PERAKENDE NAKLİYAT PARTİSİ
- less
- bir derece aşağı
- less
- sonek
- less
- aşağı bir derecede
Related Terms
English - English
Definition of minus; not including in English English dictionary
- less
minus; not including
Hyphenation
minus; not in·clud·ingPronunciation
Resimler
Favorites