minne

listen to the pronunciation of minne
German - Turkish
va. od. poet. ask, sevgi -sang m Ortacag Alman» edebiyatmdaki trubadur sarkilan -sänger; -singer m ask sairi; trubadur
English - Turkish

Definition of minne in English Turkish dictionary

love
sevmek

Ne kadar zor bir şey, sevmek ve akıllı olmak, ve her ikisi birden. - How difficult a thing it is, to love, and to be wise, and both at once.

Sevmek kolay fakat sevilmek zordur. - It is easy to love, but hard to be loved.

love
{i} sevda
love
{i} aşk

Aşk dünyayı döndürür. - Love makes the world go round.

Aşk onu rüyalarında görmektir. - Love is seeing her in your dreams.

love
{i} sevgi

Sevgiden daha pahalı bir şey yoktur. - There's nothing more expensive than love.

Anne sevgisi en muhteşem şeydir. - Maternal love is the greatest thing.

love
{i} tutkunluk
love
{f} sevmek, âşık olmak
love
{i} sevgili

Mary'nin sevgililer günü için Tom'a bir şey almaya parası yoktu bu yüzden ona sadece seni seviyorum! dedi. - Mary didn't have the money to buy Tom anything for Valentine's Day, so she just told him I love you!

Sevgili kız kardeşim, seni seviyorum. - I love you, dear sister.

love
{i} yar

Başkalarına yardım etmeyi severim. - I love to help others.

Sana yardım etmek isterim ama çok fazla meşgulüm. - I'd love to help you out, but I'm terribly busy.

love
(Argo) mala vurmak
love
(Argo) cinsel ilişkiye girmek
love
aşık olmak

Kime aşık olmak istersin? - Who would you like to fall in love with?

Sana âşık olmaktan kendimi alamadım. - I couldn't help but fall in love with you.

love
(İİ.) canım
love
ile sevişmek
love
love charm aşk hus
love
(isim) aşk, sevgi, sevda, tutkunluk, sevgili, hayranlık; yar
love
Küpid
love
aşk tanrısı
love
eros
love
sevme

Bir insan kendi annesini sevmelidir. - One should love one's own mother.

Cennette sevmek için bekleyebilirim. - I can wait to love in heaven.

love
(fiil) sevmek
German - English
love
hohe Minne
lofty love
Swedish - German
speicher
gedächtnis
andenken
erinnerung
jogga ditt minne
Jog Ihr Gedächtnis