Cennette sevmek için bekleyebilirim.
- I can wait to love in heaven.
Sevmek kolay fakat sevilmek zordur.
- It is easy to love, but hard to be loved.
Aşkın kör olduğunu söylüyorlar.
- They say love is blind.
Aşk onu rüyalarında görmektir.
- Love is seeing her in your dreams.
Yoksulluk kapıdan içeri girdiğinde, sevgi pencereden dışarı uçar.
- When poverty comes in at the door, love flies out the window.
Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.
- The people who come on the Maury Povich show often make pretentious claims about their lovers cheating on them.
Onun sevgilisi İngiliz hükümeti için çalışan bir casus.
- Her lover is a spy working for the British government.
Sevgili kız kardeşim, seni seviyorum.
- I love you, dear sister.
Tom bir aşk mektubu yazmasına yardım etmemi istedi.
- Tom asked me to help him write a love letter.
Başkalarına yardım etmeyi severim.
- I love to help others.
Âşık olmak için çok gençsin.
- You are too young to be in love.
Sana âşık olmaktan kendimi alamadım.
- I couldn't help but fall in love with you.
Hiç kimse onun onu sevip sevmediğini bilmiyor.
- No one knows if he loves her or not.
Bir insan kendi annesini sevmelidir.
- One should love one's own mother.