Tom'un ofisi onun rahatsız olduğunu söyledi. - Tom's office said he was indisposed.
Tom'un ofisi onun rahatsız olduğunu söyledi.
Tom's office said he was indisposed.
O rahatsız olduğu için bugün ofise gelemez. - He cannot come to the office today as he is indisposed.
O rahatsız olduğu için bugün ofise gelemez.
He cannot come to the office today as he is indisposed.
He was indisposed with a cold.