mild, promising, favorable, like

listen to the pronunciation of mild, promising, favorable, like
English - Turkish

Definition of mild, promising, favorable, like in English Turkish dictionary

kindly
{s} iyi, iyiliksever; sevecen; merhametli. z
kindly
iyilikten kaynaklanan
kindly
tatlılıkla
kindly
babacan
kindly
müşfik
kindly
arkadaşça
kindly
sevecen
kindly
lütfen

Lütfen ona bir göz atmama izin verir misin? - Will you kindly let me have a look at it?

Lütfen kendi işine bak. - Kindly mind your own business.

kindly
kibarca

Kibarca bana şehri gezdirdi. - She kindly showed me around the city.

Tom soruyu kibarca yanıtladı. - Tom kindly answered the question.

kindly
nazikçe

Tutuklularla nazikçe ilgilendiler. - They dealt with the prisoners kindly.

Beni nazikçe istasyona götürdü. - He kindly drove me to the station.

kindly
{s} yardımsever
kindly
{s} hoş

Aceleciliği ve sabırsızlığı hoş karşılamam. - I don't take kindly to pushiness or impatience.

kindly
{s} iyi kâlpli
kindly
{s} lütfen: Will
kindly
{s} yumuşak

Bizim öğretmenimiz hem sert hem de yumuşak huyludur. - Our teacher is at once stern and kindly.

kindly
şefkâtle
kindly
içten
kindly
{s} iyi; müşfik/merhametli bir şekilde
kindly
iyilikle
English - English
{a} kindly