Definition of mihver in Turkish Turkish dictionary
(Osmanlı Dönemi) dünyanın kuzey ve güney kutbu arasından geçtiği farz olunan hat, dönen bir şeyin ortasından. geçen mil, merkez, eksen
Eksen: "Bir dolap beygiri gibi bir mihverin etrafında dönüp dolaşarak ağaçları muayene eder, zerzevatları sulardı."- R. N. Güntekin
Konuşulan, yazılan, tartışılan veya düşünülen bir konunun en önemli noktası: "Biz, onların mihver kelimelerini ve meselelerini âdeta atlayarak geçeriz."- A. H. Tanpınar
(Osmanlı Dönemi) Dünyanın kuzey ve güneş kutbu arasından geçtiği farz olunan hat, dönen bir şeyin ortasından geçen (Askeriye) Düzgün geometrik şekilleri iki eşit kısma ayıran doğru çizgi. Çark ve tekerlek gibi dönen şeylerin ortasından geçen (Askeriye) Merkez