Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

middle, acting as a mean, intervening

listen to the pronunciation of middle, acting as a mean, intervening
English - Turkish

Definition of middle, acting as a mean, intervening in English Turkish dictionary

mediate
{f} aracılık etmek
mediate
{f} vasıta olmak
mediate
yöneltmek
mediate
dolaylı ilgisi olan
mediate
tavassut etmek
mediate
aracı olmak
mediate
ortada olan
mediate
(Tıp) hücre aracılığıyla
mediate
şefaat
mediate
doğrudan doğruya olmayan
mediate
arabuluculuk et
mediate
arabuluculuk etmek
mediate
(Tıp) Mutavassıt
mediate
{s} araçlı
mediate
{s} ara

O iki parti arasında aracılık yaptı. - He mediated between the two parties.

Çevirmenler farklı kültürler arasında aracılık ederler. - Interpreters mediate between different cultures.

mediate
{s} orta
mediate
{f} ara bulmak
mediate
{f} araya girmek
English - English
{a} mediate
middle, acting as a mean, intervening
Favorites