Turkish - English
Definition of mi̇syon in Turkish English dictionary
- misyon
- mission
They accomplished their mission.
-Onlar misyonlarını tamamladılar.
But for your steady support, my mission would have resulted in failure.
-Eğer senin düzenli desteğin olmasa, benim misyonum başarısızlıkla sonuçlanırdı.
- misyon
- missions
- misyon
- vocation
- misyon bildirisi
- (Politika, Siyaset) mission statement
- misyon sahibi kimse
- missionary
- misyon tanımı aşaması
- (Telekom) mission definition phase
- misyon üstlenmek
- undertake a mission
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of mi̇syon in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Bir şahıs veyâ hey'ete verilen vazife
- (Hukuk) Vasife, görev, temsilcilik
- (Osmanlı Dönemi) Fr. Bir vazife ile bir yere gönderilen hey'et
- misyon
- Bir kimseye veya bir kurula verilen özel görev: "Bu kadar mühim bir diplomatik misyon bir askere nasıl tevdi edilir?"- Y. K. Karaosmanoğlu
- misyon
- Dinsel, bilimsel veya diplomatik bir görev yüklenmiş kimselerden oluşan kurul
- misyon
- özel görev
- misyon
- Bir kimseye veya bir kurula verilen özel görev
- misyon
- Bir kimse veya bir kurula verilen özel görev
- MİSYON ŞEFİ
- (Hukuk) Diplomatik temsilciliklerin, büyükelçi, daimi temsilci, maslahatgüzar ünvanlarından birini taşıyan en üst yönetici