Turkish - English
Definition of mi̇ski̇n in Turkish English dictionary
- miskin
- sluggish
I've been sluggish recently.
-Son zamanlarda miskinleştim.
- miskin
- lazy
- miskin
- slothful
- miskin
- spiritless
- miskin
- poor
- miskin
- bone-lazy
- miskin
- slackly
- miskin
- dronish
- miskin
- squalid
- miskin
- supine, indolent, shiftless
- miskin
- leprous, lazarlike, lazarous
- miskin
- slowcoach
- miskin
- sleepy
- miskin
- slothful, indolent, lazy, bone-lazy; poor, helpless, wretched
- miskin
- leper, lazar
- miskin
- shiftless
- miskin
- helpless; wretched
- miskin
- sluggard
- miskin
- slacker
- miskin asmanın kel koruğu
- (Konuşma Dili) someone who's about as lazy as they come
- miskin hastalığı/illeti
- leprosy
- miskin
- bone idle
- miskin
- leprous
- miskin
- abject
- miskin
- sad sack
- miskin
- sad
Related Terms
English - English
Definition of mi̇ski̇n in English English dictionary
- miskin
- A little bagpipe
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of mi̇ski̇n in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Uyuşuk, tenbel, hareketsiz. Zavallı
- (Osmanlı Dönemi) Cüzzam hastası
- (Osmanlı Dönemi) Fık: Kendi kendini idâre edemiyen, iktisabtan âciz, mal ve mülkü hiç olmayan kimse
- MiSKiN
- Cüzzam hastalığına tutulmuş olan (kimse)
- MiSKiN
- Hoş görülemeyecek durumlar karşısında tepki göstermeyen (kimse). Âciz, zavallı: "Âşık olan miskin olur / Hak yoluna teslim olur"- Yunus Emre
- MiSKiN
- Çok uyuşuk olan (kimse): "Hayran olduğum adamı miskin bir mektep çocuğu gibi yaka paça alıp götürdü."- Y. K. Karaosmanoğlu
- miskin
- islam dininden olanların yardımla yükümlü oldukları yoksul kimse
- miskin
- Çok uyuşuk olan (kimse)
- miskin
- Hoş görülemeyecek durumlar karşısında tepki göstermeyen (kimse)
- miskin
- Cüzam hastalığına tutulmuş olan kimse
- miskin
- Âciz, zavallı
- miskin
- (Osmanlı Dönemi) zavallı, uyuşuk, tembel, hareketsiz
- miskin miskin
- Miskin gibi, miskinleşmiş olarak
- Miskin
- (Osmanlı Dönemi) AHSEB