mezarlar

listen to the pronunciation of mezarlar
Turkish - English
tombs

The pyramids are tombs. - Piramitler mezarlardır.

We visit the tombs of our ancestors on this day. - Biz bu gün atalarımızın mezarlarını ziyaret ediyoruz.

Plural of tomb
mezar
grave

After killing Tom, Mary buried him in a shallow grave. - Tom'u öldürdükten sonra, Mary onu sığ bir mezara gömdü.

She carried that habit to her grave. - O, o alışkanlığı mezarına kadar taşıdı.

mezar
tomb

I wonder who's buried in that tomb. - O mezarda kimin gömülü olduğunu merak ediyorum.

When their leader died, they placed his body in a large tomb. - Liderleri öldüğünde, onun vücudunu büyük bir mezara yerleştirdiler.

mezar
{i} vault
mezar
gravestone
mezar
sepulchre
mezar
rest
mezar
burial place
mezar
sepulcher
mezar
bed
mezar
grave, tomb, sepulchre, sepulcher
mezar
burying
Turkish - Turkish

Definition of mezarlar in Turkish Turkish dictionary

MEZAR
(Osmanlı Dönemi) Ziyaret yeri. Ziyaretgâh
MEZAR
(Osmanlı Dönemi) Mezar. Kabir. Ölünün gömüldüğü yer. Makber
Mezar
(Osmanlı Dönemi) TENGNA
mezar
"ziyaret yeri, ziyaret edilen yer" Ölünün gömülü olduğu yer, kabir, sin, makber, gömüt
mezar
Ölünün gömülü olduğu yer, kabir, sin, makber, gömüt: "Mezar, tabuta yakın yerdeymiş ve cenaze dilencilerle kalabalıklaşmıştı."- M. Ş. Esendal
mezarlar
Favorites