I try to avoid walking by the cemetery after dark.
- Ben karanlıktan sonra mezarlık tarafında yürümekten kaçınmaya çalışıyorum.
Dan met Linda at the cemetery.
- Dan, Linda'yla mezarlıkta buluştu.
Have you ever walked through a graveyard at midnight?
- Sen hiç gece yarısı bir mezarlıkta yürüdün mü?
Never in all my life have I seen such a dreary graveyard.
- Bütün hayatım boyunca böyle kasvetli bir mezarlık görmedim.