What fruit juices do you have?
- Hangi meyve sularınız var?
My mother bought some apples at a fruit store.
- Annem, bir meyve mağazasından biraz elma aldı.
What would you like for dessert, ice cream or fresh fruit?
- Tatlı için ne istersin, dondurma mı yoksa taze meyve mi?
I bought three apples and two bunches of grapes for dessert at the market.
- Markette meyve için üç elma ve iki salkım üzüm aldım.
Lychees are one of my favourite fruits.
- Lişe benim en sevdiğim meyvelerden biridir.
I prefer milk to juice.
- Sütü meyve suyuna tercih ederim.
We need a bottle of juice.
- Bizim bir şişe meyve suyuna ihtiyacımız var.
What kind of fruit juice do you have?
- Ne tür meyve suyun var?
I spilled some fruit juice on my new shirt.
- Yeni gömleğime biraz meyve suyu döktüm.
The orchardist grafted an apple bud onto the rootstock.
- Meyve bahçesi uzmanı bir elma tomurcuğunu kök gövde üzerine aşıladı.
I spilled some fruit juice on my new shirt.
- Yeni gömleğime biraz meyve suyu döktüm.
What kind of fruit juice do you have?
- Ne tür meyve suyun var?
There are many fruit trees in this garden.
- Bahçede birçok meyve ağacı var.
I'm making a fruit salad.
- Bir meyve salatası yapıyorum.
I'm going to make a little fruit salad for everyone.
- Herkes için biraz meyve salatası hazırlayacağım.
Sami crushed the poisonous pills and dissolved them into juice.
- Sami zehirli hapları ezip onları meyve suyunda eritti.
Let's stop this fruitless argument.
- Bu meyve vermeyen argümanı durduralım.