meyil

listen to the pronunciation of meyil
Turkish - English
inclination
gradient
slope
aptitude
propensity for
set
limitation
inclined

We are inclined to forget this fact. - Biz bu gerçeği unutmaya meyilliyiz.

I'm inclined to agree with you. - Sana katılmaya meyilliyim.

tendency
fancy
predisposition
predisposition to
grade
propensity to
aptness
penchant
tide
gravitation
trend
proclivity
liking
slope, incline, slant
slope, incline, inclination, declivity, slant; tendency, inclination, propensity; fondness, liking, bent
lean
declivity
bias
talus
leaning
tendency, inclination, propensity; bent
cant
tilt
propensity
proneness
affection
predilection, penchant; fondness, liking
incline

The inactive child is far more inclined to live in a world of fantasy. - Durgun olan çocuk bir hayal dünyasında yaşamaya daha meyillidir.

We are inclined to forget this fact. - Biz bu gerçeği unutmaya meyilliyiz.

obliquity
slant
slope bucket
declination
prepossession
obliqueness
splay
twist
(Tıp) addiction
affinity
bending
relish
direction
movement
meyil açısı
(Mekanik) tool cutting edge inclination
meyil açısı
tilt angle
meyil açısı
rake angle
meyil derecesi
gradient
meyil vermek
fall in love with
meyil vermek
splay
meyil açısı
rake angle, tilt angle
meyil betonu
sloping concrete
meyil eden
shelving
meyil etmek
shelving
meyil etmek
cant over
meyil monitörü
tilt sensor
meyil tabanı
(Askeri) bottom of the slope
meyil vermek
1. to give (something) a slope/slant. 2. to fall in love with, give one's heart to
meyil vermek
a) to splay b) to fall in love with
meyil vermek
cant
meyil yüzdesi
(Askeri) percent of slope
meyil çıkma kapasitesi
driving on slope
meyil ölçeği
inclinometer
meyil ölçme aleti
(Havacılık) clinometer
meyil ölçümü
slope measurement
cıvadıra meyil açısı
steeve
cıvadıra meyil açısı olmak
steeve
hidrolik meyil
hydraulic gradient
ileriye doğru meyil
(Havacılık) forward tilt
kritik meyil
critical slope
kötülüğe meyil
evil inclination
nispi meyil ölçer
relative inclinometer
ortalama meyil
average slope
yukarıya meyil
upsweep
Turkish - Turkish
İlgi, gönül verme
Eğilim

Tom abartmaya eğilimlidir. - Tom mübalağa etmeye meyillidir.

Eğiklik, eğim, akıntı: "Fazılpaşa Yokuşu'nda akşam olurken, tatlı bir meyille denize uzanan kırmızı damların üzeri kararır."- H. E. Adıvar. İlgi, gönül verme: "Beni görüp yönün öte döndürme / Yine gitmez meylim sendedir sende."- Pir Sultan Abdal
Bir geminin orta ekseninden sapması durumu. meyil durumunda sephiye kuvveti ve ağırlık doğrultuları birbiriyle parelel gider, çakışmazlar
Eğiklik, eğim, akıntı
meyil
Favorites