meyelan

listen to the pronunciation of meyelan
Turkish - English
propensity
{n} an inclination, a tendency
a tendency, preference, or attraction
The quality or state of being propense; natural inclination; disposition to do good or evil; bias; bent; tendency
an inclination to do something; "he felt leanings toward frivolity"
a natural inclination; "he has a proclivity for exaggeration"
A propensity to do something or a propensity for something is a natural tendency that you have to behave in a particular way. Mr Bint has a propensity to put off decisions to the last minute. propensities a natural tendency to behave in a particular way propensity to do sth
{i} inclination, tendency, disposition, aptitude; special trait, distinct trait
a disposition to behave in a certain way; "the aptness of iron to rust"; "the propensity of disease to spread"
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Bir tarafa eğilmiş olma. Ziyâde meyil gösterme. İltizam.(Fıtrat yalan söylemez. Bir çekirdekteki meyelân-ı nümuvv der: "Ben sünbülleneceğim, meyve vereceğim." Doğru söyler. Yumurtada bir meyelân-ı hayat var. Der: "Piliç olacağım." Biiznillâh olur. Doğru söyler. Bir avuç su, meyelân-ı incimad ile der: "Fazla yer tutacağım." Metin demir onu yalan çıkaramaz; sözünün doğruluğu demiri parçalar. Şu meyelânlar, iradeden gelen evâmir-i tekviniyenin tecellileridir, cilveleridir. M.)
(Osmanlı Dönemi) bir tarafa eğilmiş, ziyâde meyil gösterme, yönelme
meyelan
Favorites