Definition of mevsimsiz in Turkish Turkish dictionary
Zamanı iyi seçilmemiş, uygun zamanı gelmeden olan veya yapılan: "Bunlar kendi aralarında mevsimsiz bir mevki paylaşması kavgasına girmiş görünüyorlardı."- Y. K. Karaosmanoğlu
Yılın, güneşten ısı, ışık alma süresi ve dolayısıyla iklim şartları bakımından farklılık gösteren dört bölümünden her biri, sezon: "Bütün bir mevsim vur patlasın çal oynasın, eğlenildi."- S. F. Abasıyanık