We are sorry, the person you are trying to contact is not available.
- Üzgünüz, iletişim kurmaya çalıştığınız kişi mevcut değil.
There were no tickets available for Friday's performance.
- Cuma gösterisi için mevcut hiç bilet yoktu.
They lost faith in the existing system.
- Mevcut sisteme inançlarını kaybettiler.
The existing law concerning car accidents requires amending.
- Araba kazaları ile ilgili mevcut yasa değişiklikler gerektirir.
Our present house is too small, so we decided to move.
- Mevcut evimiz çok küçük, bu nedenle taşınmaya karar verdik.
A lot of students are present at the meeting.
- Çok sayıda öğrenci toplantıda mevcut.
We cannot offer a further price reduction under the current circumstances.
- Biz, mevcut koşullar altında daha fazla fiyat indirimi teklif edemeyiz.
Under the current conditions, I didn't feel comfortable making this trip.
- Mevcut koşullar altında, bu yolculuğu yaparken rahat hissetmedim.
The chakras are constantly spinning. If they weren't, the physical body couldn't exist.
- Çakralar sürekli dönüyor. Eğer olmasalar, fiziksel beden mevcut olamazdı.
One thing I don't like about the iPad is that you can't easily install apps that aren't available through Apple's App Store.
- iPad hakkında hoşlanmadığım tek şey Apple'ın Uygulama Mağazasında mevcut olmayan uygulamaları kolaylıkla kuramamandır.
This bag is not available in any store.
- Bu çanta herhangi bir mağazada mevcut değildir.