The post office is in the town centre.
- Postane şehir merkezinde.
There's a lovely park in the centre of the town.
- Kent merkezinde güzel bir park var.
Tom was arrested and immediately taken to headquarters.
- Tom tutuklandı ve hemen merkeze götürüldü.
Our company's headquarters are in Tokyo.
- Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır.
The bus will take you to the center of the city.
- Otobüs seni şehir merkezine götürecek.
The goal of the center should be to train young people from other countries within a specific time period.
- Merkezin hedefi, diğer ülkelerden gelen gençleri belli bir zaman aralığında eğitmek olmalıdır.
Zurich is considered to be a major financial hub.
- Zürih önemli bir finans merkezi olarak kabul edilir.
The US Department of Agriculture established seven new “regional climate hubs” to help farmers and ranchers adapt their operations to a changing climate.
- ABD Tarım Bakanlığı çiftçilerin ve çiftlik sahiplerinin işletmelerini değişen iklime uyarlamalarına yardımcı olmak için yedi yeni bölgesel iklim merkezi kurdu.
Every beloved object is the center point of a paradise.
- Her sevgili nesne, bir cennetin merkez noktasıdır.
The central nervous system consists of four organs.
- Merkezî sinir sistemi dört organdan oluşur.
Is the central heating warm enough in the winter?
- Merkezi ısıtma kışın yeterince ısıtıyor mu?
Our company's base is in Tokyo.
- Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır.
Corsairfly is an airline based in Paris.
- Corsairfly, Paris merkezli bir havayoludur.
Would you please meet me at Yaesu central gate of Tokyo Station on Monday, May 10th at 3:00 p.m.?
- On Mayıs öğleden sonra üçte, pazartesi gün beni Tokyo İstasyonunun Yaesu merkez kapısında karşılar mısın?
The next stop is Berlin Central Station.
- Bir sonraki durak Berlin Merkez İstasyonu
Our head office is in Boston.
- Bizim genel merkezimiz Boston'dadır.
The firm has its head office in Osaka.
- Firmanın Osaka'da merkez ofisi var.
New York is the center of the stock exchange in America.
- New York Amerika'da borsanın merkezidir.