The post office is in the town centre.
- Postane şehir merkezinde.
There's a lovely park in the centre of the town.
- Kent merkezinde güzel bir park var.
Our company's headquarters are in Tokyo.
- Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır.
Tom was arrested and immediately taken to headquarters.
- Tom tutuklandı ve hemen merkeze götürüldü.
Tokyo, as you know, is one of the financial centers of the world.
- Tokyo, bildiğiniz gibi,dünyanın finans merkezlerinden biridir.
The eye of a hurricane is its center.
- Bir kasırganın gözü onun merkezidir.
Do you come from your hub?
- Kendi merkezinizden mi geliyorsun?
The US Department of Agriculture established seven new “regional climate hubs” to help farmers and ranchers adapt their operations to a changing climate.
- ABD Tarım Bakanlığı çiftçilerin ve çiftlik sahiplerinin işletmelerini değişen iklime uyarlamalarına yardımcı olmak için yedi yeni bölgesel iklim merkezi kurdu.
Every beloved object is the center point of a paradise.
- Her sevgili nesne, bir cennetin merkez noktasıdır.
Is the central heating warm enough in the winter?
- Merkezi ısıtma kışın yeterince ısıtıyor mu?
My office is in the central area of the city.
- Ofisim kentin merkezinde.
The Chicago Cubs are a professional baseball team based in Chicago, Illinois.
- Chicago Cubs, Chicago, Illinois merkezli bir profesyonel beyzbol takımıdır.
Our company's base is in Tokyo.
- Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır.
This road will lead you to the station and the city center.
- Bu yol seni istasyona ve şehir merkezine götürecek.
The station is in the center of the city.
- İstasyon, şehir merkezindedir.
He was transferred to the head office in Tokyo.
- O Tokyo'daki merkeze transfer edildi.
Our new head office is in Tokyo.
- Yeni merkezimiz Tokyoda'dır.
New York is the center of the stock exchange in America.
- New York Amerika'da borsanın merkezidir.