The giraffe cannot swim because its centre of gravity is so high that it would topple over.
- Zürafa yüzemez çünkü ağırlık merkezi çok yukarıda olduğundan baş aşağı döner.
The supermassive black hole at the centre of the galaxy remained a mystery for thousands of years...
- Galaksinin merkezindeki çok büyük kara delik binlerce yıl bir gizem olarak kaldı.
Our company's headquarters are in Tokyo.
- Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır.
I didn't visit the headquarters of Twitter.
- Twitter'ın genel merkezini ziyaret etmedim.
Tokyo, as you know, is one of the financial centers of the world.
- Tokyo, bildiğiniz gibi,dünyanın finans merkezlerinden biridir.
The bus will take you to the center of the city.
- Otobüs seni şehir merkezine götürecek.
Zürich is considered to be a major financial hub.
- Zürich büyük bir finansal merkez olarak kabul edilir.
Do you come from your hub?
- Kendi merkezinizden mi geliyorsun?
Every beloved object is the center point of a paradise.
- Her sevgili nesne, bir cennetin merkez noktasıdır.
Is the central heating warm enough in the winter?
- Merkezi ısıtma kışın yeterince ısıtıyor mu?
My office is in the central area of the city.
- Ofisim kentin merkezinde.
The Chicago Cubs are a professional baseball team based in Chicago, Illinois.
- Chicago Cubs, Chicago, Illinois merkezli bir profesyonel beyzbol takımıdır.
Our company's base is in Tokyo.
- Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır.
There is a station in the center of the city.
- Şehrin merkezinde bir istasyon var.
The station is in the center of the city.
- İstasyon, şehir merkezindedir.
In our head office, we have two meeting rooms.
- Bizim merkez ofisimizde iki tane toplantı salonumuz var.
Our new head office is in Tokyo.
- Yeni merkezimiz Tokyoda'dır.
New York is the center of the stock exchange in America.
- New York Amerika'da borsanın merkezidir.