merkezileştirmek

listen to the pronunciation of merkezileştirmek
Turkish - English
draw toward a center point; concentrate; bring under a single authority government
etc.); make central (also centralise)
centralize
merkezi
central

My office is in the central area of the city. - Ofisim kentin merkezinde.

Central nervous system consists of brain, cerebellum, medulla oblongata and spinal cord. - Merkezî sinir sistemi beyin, beyincik, omurilik soğanı ve omurilikten oluşur.

merkezi
(Ticaret) centralized
merkezi
pivotal
merkezi
centrical
merkezi
focal
merkezi
centric
merkezileştirme
centralism
merkezi
to center
merkezi
centred
merkezi
central, pertaining to or situated near a center
merkezi
centrically
merkezi
central, centric
merkezi
(Hukuk) inner
merkezileştirme
centralization
merkezileştirme
{i} centralizing
merkezileştirme
centralisrn
Turkish - Turkish
Otoriteyi ve işi bir merkezde toplamak
MERKEZÎ
(Osmanlı Dönemi) (Merkeziye) Merkeze mensub. Merkezde bulunan. Merkezle alâkalı
merkezi
Merkezde olan, merkezi oluşturan: "Dur bakalım; biraz daha merkezî mahallelere yaklaşalım, diyordu."- Y. K. Karaosmanoğlu
merkezi
(Osmanlı Dönemi) merkeze mensup, merkezde bulunan
merkezi
Merkezde olan, merkezi oluşturan
merkezileştirme
Merkezîleştirmek işi
merkezileştirmek
Favorites