The giraffe cannot swim because its centre of gravity is so high that it would topple over.
- Zürafa yüzemez çünkü ağırlık merkezi çok yukarıda olduğundan baş aşağı döner.
The supermassive black hole at the centre of the galaxy remained a mystery for thousands of years...
- Galaksinin merkezindeki çok büyük kara delik binlerce yıl bir gizem olarak kaldı.
Tom was arrested and immediately taken to headquarters.
- Tom tutuklandı ve hemen merkeze götürüldü.
Our company's headquarters are in Tokyo.
- Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır.
The bus will take you to the center of the city.
- Otobüs seni şehir merkezine götürecek.
The eye of a hurricane is its center.
- Bir kasırganın gözü onun merkezidir.
Zürich is considered to be a major financial hub.
- Zürich büyük bir finansal merkez olarak kabul edilir.
Zurich is considered to be a major financial hub.
- Zürih önemli bir finans merkezi olarak kabul edilir.
Every beloved object is the center point of a paradise.
- Her sevgili nesne, bir cennetin merkez noktasıdır.
Would you please meet me at Yaesu central gate of Tokyo Station on Monday, May 10th at 3:00 p.m.?
- On Mayıs öğleden sonra üçte, pazartesi gün beni Tokyo İstasyonunun Yaesu merkez kapısında karşılar mısın?
Is the central heating warm enough in the winter?
- Merkezi ısıtma kışın yeterince ısıtıyor mu?
The Chicago Cubs are a professional baseball team based in Chicago, Illinois.
- Chicago Cubs, Chicago, Illinois merkezli bir profesyonel beyzbol takımıdır.
Corsairfly is an airline based in Paris.
- Corsairfly, Paris merkezli bir havayoludur.
There is a station in the center of the city.
- Şehrin merkezinde bir istasyon var.
The station is in the center of the city.
- İstasyon, şehir merkezindedir.
The firm has its head office in Osaka.
- Firmanın Osaka'da merkez ofisi var.
In our head office, we have two meeting rooms.
- Bizim merkez ofisimizde iki tane toplantı salonumuz var.
New York is the center of the stock exchange in America.
- New York Amerika'da borsanın merkezidir.