merhametli

listen to the pronunciation of merhametli
Turkish - English
compassionate

I think Tom is compassionate. - Tom'un merhametli olduğunu düşünüyorum.

Tom was very compassionate. - Tom çok merhametliydi.

merciful

I am not nice, I am merciful. - Ben kibar değilim. Ben merhametliyim.

charitable
pitiful
Christian
softhearted
Samaritan
benignant
gracious

I appreciate your graciousness and efforts on my behalf. - Merhametliliğini ve kendi adıma çabalarını takdir ediyorum.

clement
pitying
merciful, compassionate, clement, humane; gracious
lenient
merciful; compassionate
propitious
tenderhearted
kind
kindly
ruthful
benign
sparing
forgive
merhametli olmak
be merciful
merhametli kimse
good Samaritan
Turkish - Turkish
Acıması olan, merhamet eden
merhametli olmak
Bir kimsenin veya bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı üzüntü duymak
merhametli
Favorites