merchandise; belongings, personal possessions; movable property

listen to the pronunciation of merchandise; belongings, personal possessions; movable property
English - Turkish

Definition of merchandise; belongings, personal possessions; movable property in English Turkish dictionary

goods
(isim) mal, eşya, yük
goods
mamul
goods
(Ticaret) menkuller ve gayrimenkuller
goods
(Ticaret) irtifak hakları
goods
(Ticaret) ticari eşya

Fabrikamızda ticari eşya üretilir. - In our factory, goods are produced.

goods
(Ticaret) ticari mal
goods
emti
goods
mal mülk
goods
(Ticaret) marşandiz
goods
yük

Onlar yüksek kalitede ürünler sunarak müşteri çekerler. - They attract customers by offering high-quality goods.

Gemi limana demir attı ve yükünü boşalttı. - The ship anchored in the harbour and unloaded its goods.

goods
yük katarı
goods
i., çoğ
goods
mallar, eşya
goods
argo gerekli vasıflar
goods
beklenilen bir şeyi muvaffakıyetle yapmak
goods
goods train marşandiz
goods
(Avrupa Birliği) mal, ürün
goods
menkuller, taşınırlar; menkuller ve gayrimenkuller
goods
İng. yük, kargo
English - English
{i} goods
merchandise; belongings, personal possessions; movable property
Favorites