Mary, Tom onun ağırlığından söz ettiği zaman sinirlenir.
- Mary becomes angry when Tom mentions her weight.
Hiç kimse ülkemden söz etmiyor.
- Nobody mentions my country.
Ondan bahsetmek istemeyebilirsin.
- You might not want to mention that.
Bundan Tom'a bahsetmek için gider misin?
- Would you go mention that to Tom?
Kimse ülkemden söz etmek istemiyor.
- Nobody wants to mention my country.
Bundan Tom'a söz etmek zorunda kalacağım.
- I'll have to mention this to Tom.
Ben onun tekrar anmayacağım.
- I won't mention it again.
Dan, Linda'nın adını anmadı bile.
- Dan didn't even mention Linda's name.
Bunu onlara söylemek zorunda kalacağım.
- I'll have to mention it to them.
Bunu ona söylemek zorunda kalacağım.
- I'll have to mention it to her.
Tom bana kazadan bahsetmedi.
- Tom didn't mention the accident to me.
Annem ondan bahsetmedi.
- Mom didn't mention it.
Dan, Linda'nın adını anmadı bile.
- Dan didn't even mention Linda's name.
Bunu sana söylemeyi unuttum.
- I forgot to mention it to you.
Bunu ona söylemek zorunda kalacağım.
- I'll have to mention it to her.
Oh, ben bundan söz etmedim mi?
- Oh, didn't I mention it?
Asılmış bir adamın evinde ipten söz etmeyin.
- Don't mention rope in the home of a hanged man.
Tom ona değinmedi bile.
- Tom didn't even mention it.