mentioned second, mentioned last; closer to the end; recent

listen to the pronunciation of mentioned second, mentioned last; closer to the end; recent
English - Turkish

Definition of mentioned second, mentioned last; closer to the end; recent in English Turkish dictionary

latter
{s} sonraki

Hem balık hem de et besleyici fakat sonraki öncekinden daha pahalı. - Fish and meat are both nourishing, but the latter is more expensive than the former.

Sevgi paranın üstündedir. Sonraki önceki kadar çok mutluluk veremez. - Love is above money. The latter can't give as much happiness as the former.

latter
sonuncusu
latter
iki şeyden sonuncusu
latter
son

Sevgi paranın üstündedir. Sonraki önceki kadar çok mutluluk veremez. - Love is above money. The latter can't give as much happiness as the former.

Hem balık hem de et besleyici fakat sonraki öncekinden daha pahalı. - Fish and meat are both nourishing, but the latter is more expensive than the former.

latter
{s} ikisinden sonuncusu, ikincisi
latter
son söylenilen
latter
{s} ikincisi

Balığın ve etin besin değerleri yüksek ama ikincisi öncekine göre daha pahalıdır. - Fish and meat are both nourishing, but the latter is more expensive than the former.

İkincisi kendi spikerlerinin ihtiyaçlarına göre kendi yolları boyunca gelişmeye devam edecek. - The latter will continue to develop along their own paths according to the needs of their own speakers.

latter
(Mukavele) son bahsedilen, sonuncu
latter
sonraki,sonuncu
latter
{s} sonra gelen
latter
ölüm
latter
zikronulan iki şeyin sonra geleni
latter
şimdiki zamana uygun
latter
latterly
English - English
{s} latter
mentioned second, mentioned last; closer to the end; recent
Favorites