mental or emotional aptitude or skill

listen to the pronunciation of mental or emotional aptitude or skill
English - Turkish

Definition of mental or emotional aptitude or skill in English Turkish dictionary

head
{i} baş

Korkunç derecede başım ağrıyor. - I have a bad headache.

Batılı ülkeler doları güçlendirmek için baş başa verip düşünüyorlar. - Western nations have to put their heads together to strengthen the dollar.

head
{i} konu başlığı
head
menba
head
başlık

Haber başlıklarını gördün mü? - Have you seen the headlines?

Başlıkların okuyucunun ilgisini çekmesi gerekiyor. - Headlines are supposed to grab the reader's interest.

head
başkanlığını yapmak
head
buhar basıncı
head
{f} başı çek
head
genel başkan
head
{f} (bir şeyin) başkanlığını yapmak/başkanı olmak: Who heads this outfit? Buranın başkanı kim?
head
{f} olgunlaşmak
head
{f} -in
head
{i} pınar başı
head
{s} baştaki
head
bir

Bir fincan kahve kafamı aydınlattı. - A cup of coffee cleared my head.

Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz. - Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player.

head
{s} baş ile ilgili
head
{f} başında olmak
head
{i} şef, baş, başkan: the head of the math department matematik bölümü başkanı
head
{f} başı çekmek
head
{i} köpük
head
kafa,v.başı çek: n.baş
English - English
head

He has no head for heights.

mental or emotional aptitude or skill

    Hyphenation

    men·tal or e·mo·tion·al ap·ti·tude or skill

    Turkish pronunciation

    mentıl ır îmōşınıl äptıtud ır skîl

    Pronunciation

    /ˈmentəl ər əˈmōsʜənəl ˈaptəˌto͞od ər ˈskəl/ /ˈmɛntəl ɜr ɪˈmoʊʃənəl ˈæptəˌtuːd ɜr ˈskɪl/
Favorites