Tüm insanlar doğuştan eşittir.
- Alle Menschen sind von Geburt an gleichberechtigt.
İnsanlar aptal hayvanlardır.
- Menschen sind dumme Tiere.
Kadar iki kişinin birbirini aramadan bulmasıdır.
- Schicksal ist, wenn zwei Menschen sich finden, die sich nie gesucht haben.
Eminim ki halkın seni özlüyordur.
- I'm sure your folks miss you.
Halk müziğinden hoşlanırdım.
- I used to like folk music.
Afrika folklorü çok ilginçtir.
- African folklore is very interesting.
Bu akademik bildiride, Almanya ve Hollanda folklorlarını karşılaştırıyorum.
- In this paper, I compare the folklores of Germany and Holland.
Benim millet bana onun hakkında hikayeler anlatırdı.
- My folks used to tell me stories about that.
Size yardım edebilir miyim millet?
- Can I help you folks?
Siz insanlarla çalışmak bir zevkti.
- It was a pleasure working with you folks.
Hollanda halk biliminde kabouterler yer altında yaşayan minik insanlardır.
- In Dutch folklore, kabouters are tiny people who live underground.
Halk müziğiyle çok ilgileniyorum.
- I'm very interested in folk music.
İrlanda halk müziğiyle çok ilgileniyorum.
- I'm very interested in Irish folk music.
Bu şanslı varlıklardan biri Hans'tı.
- One of these lucky beings was Hans.
O onların duyarlı varlıklar olmadıklarını düşünüyor.
- He thinks that they are not sentient beings.
Humans were never meant to live forever.
- Die Menschen waren nie dazu gedacht, ewig zu leben.
If it were not for water, humans could not survive.
- Die Menschen könnten ohne Wasser nicht überleben.