Definition of menkıbe in Turkish Turkish dictionary
Din büyüklerinin veya tarihe geçmiş ünlü kimselerin yaşamları ve olağanüstü davranışlarıyla ilgili hikâye
Olağanüstü olaylarla ilgili anlatı: "Kemalettin Bey, bize sağda ve solda, alçak, yüksek nihayetsiz tepelerin harp menkıbelerini anlatıyordu."- H. E. Adıvar