The only proof was the remains of the semen which had stuck to the underwear.
- Tek kanıt iç çamaşıra yapışmış meni kalıntılarıydı.
It is agonizing for the united States to lose our young men and women.
- It is agonizing for America to lose our young men and women.
In general, men are taller than women.
- Generally, men are taller than women.
Genç adamlar tüm zorluklara rağmen bunu yapacaklarını söylediler.
- The young men said that they would do it despite all of the difficulties.
İki adam rekabet kazasından sonra Taiwan'da kollarını koparttılar.
- Two men had their arms severed in Taiwan after a tug-of-war accident.
Biz, erkekler kadınları beklemeye alışığız.
- We men are used to waiting for the women.
Oğlum kadınların erkeklerden daha güçlü olduklarını düşünüyor.
- My son thinks women are stronger than men.
Futbol zorunlu olarak erkeklerle sınırlı değildir.
- Soccer is not necessarily confined to men.
Bu yapı erkekleri ve kadınları konaklayan kapsül bir oteldir.
- This building is a capsule hotel lodging men and women.