Aptal yığınlar Mandela'nın iyi bir adam olduğuna inanıyorlar.
- The dumb masses believe that Mandela was a decent man.
Onlar bu fabrikada TV setleri üretiyorlar.
- They are manufacturing TV sets in this factory.
Hâlâ birçok batıl inanca inanılıyor.
- Lots of superstitions are still believed in.
Birçok kişi arabalarla ilgilenir fakat arabalar benim için bir şey ifade etmiyor.
- Lots of people are interested in cars, but they're really nothing to me.
Oyun çok sayıda insanı heyecanlandırdı.
- The game excited lots of people.
Venedik'te her zaman çok turist vardır.
- In Venice, there are always lots of tourists.
Henüz sana söylemediğim bir sürü şey var.
- There are lots of things I haven't told you yet.
Tom bize yiyecek bir sürü şey verdi.
- Tom gave us lots to eat.