I'm pleased with these shoes.
- Bu ayakkabılardan memnunum.
My brother was very pleased with the examination result.
- Erkek kardeşim sınav sonucundan çok memnundu.
If you will help us, we will be very glad.
- Bize yardımcı olacaksan, çok memnun oluruz.
I'll be glad if you will help me.
- Yardım edersen memnun olurum.
Despite his riches, he's not contented.
- Servetine rağmen, memnun değil.
Tom never was contented.
- Tom asla halinden memnun değildi.
Weren't they satisfied?
- Memnun kalmadılar mı?
My boss is not satisfied with my TPS reports.
- Patronum benim TPS raporlarımdan memnun değil.
Now that he's retired, Yves can look forward to a contented and placid life.
- O şimdi emekli, Yves memnun ve sakin bir yaşam için sabırsızlanabilir.
She was content with her life.
- O, hayatından memnundu.
You should be thankful that you're alive.
- Yaşadığına memnun olmalısın.
Are you happy with the result?
- Sonuçtan memnun musunuz?
Tom wasn't happy about the situation.
- Tom durumdan memnun değildi.
She was glad of my company.
- O benim şirketimden memnundu.
I'm delighted to see you.
- Seni gördüğüme memnun oldum.
The news delighted him.
- Haber onu memnun etti.
We're grateful to be alive.
- Hayatta olduğumuz için memnunuz.
I'm grateful that you're safe.
- Güvende olduğuna memnunum.