I will gladly help you.
- Ben size memnuniyetle yardımcı olurum.
He gladly accepted our offer.
- O bizim teklifimizi memnuniyetle kabul etti.
No one welcomed the proposal.
- Hiç kimse, öneriyi memnuniyetle karşılamadı.
Many Americans welcomed the plan.
- Birçok Amerikalı planı memnuniyetle karşıladı.
It gave me great satisfaction.
- Bu bana büyük memnuniyet verdi.
Customer satisfaction is our number one priority.
- Müşteri memnuniyeti bizim bir numaralı önceliğimizdir.
I had the pleasure of learning that you recently became the manager of the production division.
- Ben son zamanlarda üretim bölümü müdürü olduğunu öğrenmekten memnuniyet duydum.
A look of contentment appeared on his face.
- Onun yüzünde bir memnuniyet görüntüsü belirdi.
No matter what your main purpose is in reading, books should never fail to provide contentment and satisfaction.
- Okumaktan asıl maksadın ne olursa olsun, kitaplar sana her zaman memnuniyet ve tatminkârlık duygusu verecektir.
A look of contentment appeared on his face.
- Onun yüzünde bir memnuniyet görüntüsü belirdi.
No matter what your main purpose is in reading, books should never fail to provide contentment and satisfaction.
- Okumaktan asıl maksadın ne olursa olsun, kitaplar sana her zaman memnuniyet ve tatminkârlık duygusu verecektir.