Some doctors say something to please their patients.
- Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.
He is hard to please.
- Onu memnun etmek zordur.
Weren't they satisfied?
- Memnun kalmadılar mı?
I'm not satisfied with the restaurant's service.
- Ben restoranın servisinden memnun değilim.
My brother was very pleased with the examination result.
- Erkek kardeşim sınav sonucundan çok memnundu.
I'm pleased to meet you.
- Seninle tanıştığıma memnun oldum.
I'm so glad I met you.
- Seninle tanıştığıma memnun oldum.
My wife will be glad to see you, too.
- Eşim de seni görmekten memnun olacak.
Now that he's retired, Yves can look forward to a contented and placid life.
- O şimdi emekli, Yves memnun ve sakin bir yaşam için sabırsızlanabilir.
She was content with her life.
- O, hayatından memnundu.
Tom never was contented.
- Tom asla halinden memnun değildi.
Some doctors will say anything to satisfy their patients.
- Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek bir şey diyecektir.
He's impossible to satisfy.
- Onu memnun etmek imkansızdır.
I'm glad to meet you, too.
- Ben de sizinle tanıştığıma memnun oldum.
I'm glad to meet you, too, Tom.
- Ben de seninle tanıştığıma memnun oldum, Tom.
Tom is far from satisfied with Mary's work.
- Tom Mary'nin çalışmasından memnun olmaktan uzaktır.
Customers have to be satisfied.
- Müşteriler memnun olmak zorundadır.
I am far from pleased with your behavior.
- Davranışından memnun olmaktan uzağım.
Customers have to be satisfied.
- Müşteriler memnun olmak zorundadır.
I will be glad if I can serve you in any way.
- Size herhangi bir şekilde hizmet edebilirsem memnun olurum.
I'll be very glad if you help me.
The news delighted him.
- Haber onu memnun etti.
I found Jane delighted at the play.
- Jane'i partide memnun buldum.
We're grateful to be alive.
- Hayatta olduğumuz için memnunuz.
I'm grateful that you're safe.
- Güvende olduğuna memnunum.
Are you happy with the result?
- Sonuçtan memnun musunuz?
Everyone will be happy if you help us.
- Eğer bize yardım ederseniz, herkes memnun olur.
Tom was overjoyed with the result.
- Tom sonuçtan çok memnundu.
Tom didn't seem exactly overjoyed to see us.
- Tom bizi görmek için tam olarak çok memnun görünmüyordu.