Turkish - English
Definition of melas in Turkish English dictionary
- molasses
- treacle
- molasses, Brit. treacle
- golden syrup
- syrup
- beet molasses
- melas bakiyesi
- molasses vinasses
- melas deposu
- molasses tank
- melas küspesi
- molasses pulp
- melas şekeri
- sugar extracted from molasses
- kepekli melas
- bran molasses
- son melas
- final molasses
Related Terms
English - English
Definition of melas in English English dictionary
- blackfish
Turkish - Turkish
Definition of melas in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Saracak ve dürecek yer
- şeker posası
- Billurlaşan şeker alındıktan sonra pancarın kalan posası