Tom her sabah düşünüp taşınırdı.
- Tom used to meditate every morning.
Cevabını vermeden önce iki gün boyunca düşündü.
- He meditated for two days before giving his answer.
Çocukluğum boyunca sık sık çevremizi gözlemlemek ve meditasyon yapmak için buraya geldim.
- During my childhood, I often came here to observe the surroundings and meditate.
Benim bir farkındalık meditasyonu uygulamam var.
- I have a mindfulness meditation practice.
Meditasyonun Türk eşdeğeri nedir?
- What is the Turkish equivalent to meditation?