O medikal tedaviyi reddetti.
- He was refused medical treatment.
Her şeyi medikal jargonla açıklarsan, herkesin onu hemen anlaması imkansız.
- If you explain everything in medical jargon, it's impossible that everyone understands immediately.
Bizim bebekler için daha fazla tıbbi bakıma ihtiyacımız var.
- We need more medical care for infants.
Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak.
- Those selected will have to face extensive medical and psychological tests.
Tom'un sağlık giderlerini karşılamak için arabasını satmak zorunda kaldığından şüpheliyim.
- I doubt that Tom had to sell his car in order to raise money for medical expenses.
Geçen yıl sağlık kontrolü yaptırdın mı?
- Have you had a thorough medical checkup within the last year?
Bildiğim kadarıyla Tom'un tıbben bir sorunu yok.
- As far as I can tell, there's nothing medically wrong with Tom.
Şu anda bu hastalığı tedavi etmek tıbben mümkün değildir.
- At present it is medically impossible to cure this disease.
Do you have any medical experience?.
There is an urgent need for medical supplies.
- There's an urgent need for medical supplies.
He dedicated his life to medicine.
- He dedicated his life to medical work.