English - Turkish
Definition of meat carved from the breast of a fowl in English Turkish dictionary
- breast
- {i} göğüs
Kuzenlerim arasında, bilirsiniz, en iri göğüsleri olan bir kız var.
-Among my cousins, you know, there's a girl with the most enormous breasts.
Onun küçük göğüsleri var ama umursamıyorum.
-She has small breasts, but I don't mind.
- breast
- meme
Meme kanseri bir hastalıktır.
-Breast cancer is a disease.
Mary meme kanserinden öldü.
-Mary died of breast cancer.
- breast
- {f} göğüs germek
- breast
- (Gıda) döş
- breast
- emcek
- breast
- sine
- breast
- {f} göğüslemek
- breast
- {i} yürek
- breast
- gönül
- breast
- breastbonegöğüs kemiği
- breast
- breastbandeyerin göğüs kayışı
- breast
- (Tıp) Göğüs toraks
- breast
- sinebent kayışı
- breast
- kalp
- breast
- iç
O, halk içinde emzirmeye utanıyor.
-She is embarrassed to breastfeed in public.
O yeterince anne sütü içmiyor.
-She doesn't drink enough breast milk.
- breast
- kas kemiği
Related Terms
English - English
Definition of meat carved from the breast of a fowl in English English dictionary
- breast
meat carved from the breast of a fowl
Turkish pronunciation
mit kärvd fırm dhi brest ıv ı faulPronunciation
/ˈmēt ˈkärvd fərm ᴛʜē ˈbrest əv ə ˈfoul/ /ˈmiːt ˈkɑːrvd fɜrm ðiː ˈbrɛst əv ə ˈfaʊl/
Resimler
Favorites