meal usually eaten at midday

listen to the pronunciation of meal usually eaten at midday
English - Turkish

Definition of meal usually eaten at midday in English Turkish dictionary

lunch
{i} öğle yemeği

Bugün senin öğle yemeğin için parayı ben ödeyeceğim. - I'll pay the money for your lunch today.

Öğle yemeğini yedin, değil mi? - You have eaten lunch, haven't you?

lunch
öğle yemek

Kütüphanenin önündeki ağaçların altında öğle yemeklerini yiyen bazı adamlar vardı. - There were some men eating their lunches under the trees in front of the library.

Tom ve Mary öğle yemeklerini yerken boyanmamış bir piknik masasında oturdular. - Tom and Mary sat at an unpainted picnic table eating their lunch.

lunch
hafifyemek
lunch
{f} öğle yemeği ye

Öğle yemeği yemeden önce ellerimi yıkarım. - I wash my hands before eating lunch.

Öğle yemeği yeme zamanı. - It's time to eat lunch.

lunch
öğle yemeği yemek

Tom'un öğle yemeği yemek için zamanı yoktu. - Tom didn't have time to eat lunch.

Tom'un canı öğle yemeği yemek istemiyordu. - Tom didn't feel like eating lunch.

lunch
(fiil) öğle yemeği yemek
lunch
lunch hour öğle tatili
lunch
lunch counter büfe
lunch
öğle yemeği yemek veya yedirmek
lunch
(isim) öğle yemeği
lunch
{f} öğle yemeği yemek/yedirmek
lunch
çıkar/öğle yemeği ye
lunch
öğle yemeğinde yenen yiyecekler
English - English
lunch
meal usually eaten at midday

    Hyphenation

    meal u·su·al·ly eat·en at mid·day

    Turkish pronunciation

    mil yujıli itın ät mîddey

    Pronunciation

    /ˈmēl ˈyo͞oᴢʜəlē ˈētən ˈat ˈmədˌdā/ /ˈmiːl ˈjuːʒəliː ˈiːtən ˈæt ˈmɪdˌdeɪ/
Favorites