The couples carved their initials in oak trees.
- Çiftler baş harflerini meşe ağaçlarına kazıdılar.
Julio is swinging in the hammock that I hung under the old oak tree.
- Julio, eski meşe ağacına kurduğum salıncakta sallanıyor.
Place the deck of cards on the oaken table.
- İskambil destesini meşe masaya koy.
The squirrel put his acorn helmet on.
- Sincap meşe palamudu kaskını giydi.
When he eats an acorn, Mario transforms into a flying squirrel.
- O bir meşe palamudu yediğinde, Mario bir uçan sincaba dönüşür.